Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerde de yaygın olarak karşılaşılan bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi belirtilerle kendini gösterir ve bu belirtiler yaşamın birçok alanını olumsuz etkileyebilir. DEHB tanısının konulabilmesi için belirli bir süreç izlenir. Tanı, yalnızca davranışsal gözlemlerle değil, aynı zamanda çeşitli psikolojik testler ve profesyonel değerlendirmelerle konur. Bu yazıda, DEHB tanı sürecinde kullanılan yöntemler, testler ve gözlem süreçlerine dair detaylı bilgi bulabilirsiniz.

1. DEHB Tanısının Koyulabilmesi İçin Temel Kriterler

DEHB tanısı konabilmesi için, bireydeki belirtilerin belirli bir süre boyunca (genellikle en az 6 ay) devam etmesi ve farklı yaşam alanlarında (okul, iş, ev gibi) gözlemlenmesi gerekir. Tanı koyarken şu kriterler dikkate alınır:

Dikkat Eksikliği: Birey sık sık dikkatsizce hata yapar, görevleri tamamlamakta zorlanır ve odaklanmada güçlük çeker.

Hiperaktivite: Birey, yerinde duramayacak şekilde hareketlidir, aşırı enerji harcar ve genellikle huzursuzdur.

Dürtüsellik: Birey düşünmeden, ani tepkiler verir, sabırsız olabilir veya başkalarının sözünü kesebilir.

2. Tanı İçin Başvuru ve İlk Görüşme

DEHB tanısı konulmadan önce, bir psikolog veya psikiyatrist ile yapılan ilk görüşme oldukça önemlidir. Bu görüşmede, bireyin genel psikolojik durumu, aile geçmişi, davranışsal belirtiler ve yaşam öyküsü hakkında bilgi alınır. Ebeveynler veya öğretmenlerden alınan gözlemler de bu süreçte önemlidir, çünkü DEHB’nin çocukluk yıllarından itibaren var olması gerekmektedir.

Görüşme sırasında, bireyin günlük yaşamında karşılaştığı zorluklar, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite gibi sorunlar detaylı şekilde konuşulur. Psikologlar veya psikiyatristler, bu soruları yanıtlarken karşılaştıkları davranışsal ipuçları üzerinden daha fazla değerlendirme yapabilir.

3. Kapsamlı Gözlemler ve Davranışsal Değerlendirme

DEHB tanısı koyarken yalnızca bireyin kendisinden alınan bilgilerle yetinilmez. Aile üyeleri, öğretmenler ve diğer yakın çevreyle yapılan görüşmeler de son derece önemlidir. Bu görüşmelerde şu faktörler dikkate alınır:

Çocukluk Dönemi Gözlemleri: DEHB, çocukluk döneminden itibaren belirgin belirtilerle ortaya çıkabilir, bu yüzden çocuğun erken yaşlarda yaşadığı dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik gibi durumlar değerlendirilir.

Günlük Yaşamda Zorluklar: Bireyin iş ve okul yaşamındaki performansı, ilişkileri, zaman yönetimi becerileri ve sosyal etkileşimleri gözlemlenir.

Aile ve Çevre Değerlendirmeleri: Ebeveynlerin ve öğretmenlerin gözlemleri, çocukta görülen DEHB belirtilerinin sürekliliği ve şiddeti hakkında bilgi verir.

Bu gözlemler, uzmanların tanıyı koyabilmesi için önemli bir veri kaynağıdır.

4. Psikolojik Testler ve Değerlendirme Araçları

DEHB tanısı koyarken, çeşitli psikolojik testler ve değerlendirme araçları kullanılır. Bu testler, bireyin dikkat süresi, dürtüsellik ve organizasyon becerilerini ölçmeye yönelik hazırlanmış standart araçlardır. Yaygın olarak kullanılan bazı testler şunlardır:

Barkley Değerlendirme Sistemi: Barkley, DEHB’nin değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılan bir test sistemidir. Bu test, bireylerin dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik düzeylerini ölçmek için kullanılan yapılandırılmış ölçekler içerir.

Conners Değerlendirme Ölçeği: DEHB’nin tanısal değerlendirmesinde sıklıkla kullanılan bir diğer testtir. Çeşitli yaş grupları için uyarlanmış versiyonları bulunmaktadır. Bu test, öğrencilerin okulda sergiledikleri davranışlar ve dikkat eksikliklerini anlamak için kullanılır.

WISC (Wechsler Çocuklar İçin Zeka Testi): Bu test, çocuklarda bilişsel yetenekleri değerlendirirken, aynı zamanda DEHB belirtilerinin diğer bilişsel süreçlerle (zeka, hafıza, dikkat) ilişkisini incelemek için kullanılır.

DSM-5 Kriterleri: Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yayımladığı “Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı” (DSM-5), DEHB tanısı koyarken en çok başvurulan kılavuzdur. Bu kriterler, DEHB’nin tanısal özelliklerini ve belirtilerinin ne kadar süredir devam ettiğini detaylandırır.

5. Gözlem ve Yapılandırılmış Görüşmeler

Tanı sürecinde gözlem ve yapılandırılmış görüşmeler de önemli bir yer tutar. Uzmanlar, bireyin davranışlarını izlerken çeşitli senaryolar üzerinden testler yapabilir. Bu gözlemler sırasında, bireyin dikkat süresi, dürtüsellik düzeyi, kontrol yeteneği ve sosyal etkileşimleri yakından incelenir. Ayrıca, bu görüşmeler sırasında bireyden çeşitli kararlar alması istenebilir. Yapılandırılmış görüşmeler, DEHB’yi daha net bir şekilde ortaya koymak ve tanıyı doğrulamak için kullanılır.

6. Değerlendirme Sonuçları ve Tanı

DEHB tanısı, test sonuçlarının ve gözlemlerin bir arada değerlendirilmesiyle konur. Tanı konduktan sonra, tedavi planı oluşturulurken, bireyin yaşadığı zorluklar, ihtiyaçlar ve uygun tedavi yöntemleri göz önünde bulundurulur. Bu tedavi süreci, psikoterapi, ilaç tedavisi veya davranışsal terapi gibi yöntemlerle desteklenebilir.

7. Sonuç

DEHB’nin tanı süreci, dikkatli gözlemler, yapılandırılmış testler ve profesyonel değerlendirmelerle yapılır. Bu süreç, sadece bireyin davranışlarını anlamakla kalmaz, aynı zamanda DEHB’nin yaşam üzerindeki etkilerini nasıl hafifletebileceğini belirlemeye yönelik önemli bir adımdır. Tanı sürecinde erken müdahale, tedavi ve destekle DEHB’li bireylerin yaşam kalitesi önemli ölçüde iyileştirilebilir.