Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklar ve ergenlerde sıkça görülen bir nörolojik gelişimsel bozukluktur. Bu durum, bireylerin dikkatlerini sürdürmekte zorluk çekmelerine, dürtüsel davranışlar sergilemelerine ve aşırı hareketlilik göstermelerine neden olur. DEHB’nin öğrenme süreçleri üzerinde belirgin etkileri olabilir. DEHB’li bireyler, öğretmenlerin ve ebeveynlerin gözlemlediği çeşitli öğrenme güçlükleri ile karşılaşabilirler. Bu yazıda, DEHB ile öğrenme güçlükleri arasındaki ilişkiyi, bu güçlüklerin nedenlerini ve nasıl başa çıkılabileceğini ele alacağız.

1. DEHB ve Öğrenme Güçlükleri Arasındaki Bağlantı

DEHB’nin belirtileri, bireylerin öğrenme becerileri üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. DEHB, yalnızca dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda öğrenme süreçlerinde de zorluklara yol açabilir. DEHB’li bireyler, derslere odaklanmakta, verilen talimatları hatırlamakta ve görevlerini tamamlamakta güçlük çekebilirler.

DEHB’li çocuklar ve ergenler, öğrenme süreçlerinde şu zorluklarla karşılaşabilirler:

Dikkat Dağınıklığı: DEHB’li bireyler, sınıf içi etkinliklerde dikkatlerini toplamakta zorlanabilirler. Dikkat dağılmaları, önemli bilgileri kaçırmalarına ve sınıfla uyumsuz hale gelmelerine yol açar.

Verilen Talimatları Takip Etme Güçlüğü: DEHB, çocuğun ya da ergenin verilen yönergeleri hatırlamada ve bunları adım adım takip etmede zorlanmasına neden olabilir.

Hiperaktivite ve İmpulsivite: Hiperaktif davranışlar, sınıf içinde gereksiz yere hareket etme ve çevreye zarar verme gibi sorunlara yol açabilir. Bu, öğrenme ortamını olumsuz etkiler.

Zaman Yönetimi Sorunları: DEHB’li bireyler, görevlerini zamanında bitirmek veya zamanı etkin bir şekilde yönetmek konusunda sık sık zorlanırlar. Bu durum, özellikle sınavlar ve ödevler için olumsuz bir etki yaratır.

Yazılı ve Sözlü İletişim Sorunları: DEHB, yazılı veya sözlü ifadede zorluklara yol açabilir. Özellikle uzun süreli dikkat gerektiren görevlerde yazılı anlatımda eksiklikler görülebilir.

2. DEHB ve Öğrenme Güçlüklerinin Nedenleri

DEHB’nin öğrenme güçlüklerine yol açmasının birkaç biyolojik ve çevresel nedeni vardır. DEHB’nin genetik bir temeli olabileceği gibi, çevresel faktörler de bu durumu etkileyebilir.

Biyolojik Faktörler:

Beyin Kimyası ve Yapısı: DEHB, beynin belirli bölgelerinde kimyasal dengesizliklere ve yapı bozukluklarına yol açabilir. Özellikle dikkat, hafıza ve öğrenme ile ilgili alanlar etkilenir. Beynin frontal lobu, karar verme, planlama ve dikkat gibi işlevleri düzenler. DEHB’li bireylerde bu bölgedeki işlevler bozulmuş olabilir.

Dopamin ve Norepinefrin Düzeyleri: DEHB’li bireylerde, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin düşük seviyeleri görülebilir. Bu kimyasalların öğrenme, dikkat ve davranış yönetimi üzerinde doğrudan etkisi vardır.

Çevresel Faktörler:

Aile İlişkileri: Ailedeki stresli ilişkiler veya destek eksiklikleri, DEHB’li çocukların öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Okul Ortamı ve Eğitim: DEHB’li çocuklar, geleneksel eğitim ortamlarında zorluklar yaşayabilirler. Özellikle kalabalık sınıflar ve öğretmenlerin kişisel ilgisizliği, öğrencinin öğrenme becerilerini sınırlayabilir.

Sosyal Çevre: Sosyal etkileşimler, DEHB’li bireyler için daha zor olabilir. Arkadaşlık ilişkileri ve sosyal becerilerdeki zorluklar, öğrenme süreçlerini etkileyebilir.

3. DEHB ile Başa Çıkma Stratejileri

DEHB’li bireylerin öğrenme güçlükleri ile başa çıkmak için çeşitli stratejiler uygulanabilir. Bu stratejiler, öğretmenler, ebeveynler ve terapistler tarafından bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir.

Eğitimde Stratejiler:

Özel Eğitim Desteği: DEHB’li çocuklar için özel eğitim planları oluşturulabilir. Bu planlar, çocuğun bireysel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak uyarlanabilir. Öğretmenler, DEHB’li öğrencilerin derslere odaklanmalarını sağlamak için daha fazla dikkatli ve esnek olmalıdır.

Kısa ve Öz Talimatlar: DEHB’li öğrenciler, uzun ve karmaşık talimatları takip etmekte zorlanabilirler. Kısa, açık ve basit yönergeler vererek öğrencinin odaklanması sağlanabilir.

Hedef Belirleme ve Takip: Öğrencilere küçük, ulaşılabilir hedefler belirlemek, onları motive edebilir. Öğrenciler bu hedeflere odaklandıkça, başarıları artar ve özgüvenleri gelişir.

Sık Ara Vermek: DEHB’li bireylerin uzun süre dikkatlerini sürdürebilmeleri zor olabilir. Ders sırasında sık sık ara vermek, öğrencinin odaklanmasını kolaylaştırabilir.

Teknolojik Araçlar Kullanmak: Eğitimde teknolojiyi kullanmak, DEHB’li öğrenciler için faydalı olabilir. Bilgisayarlar veya tabletler üzerinden yapılan interaktif öğrenme, öğrencinin dikkatini toplamasına yardımcı olabilir.

Evde Stratejiler:

Rutin Oluşturmak: DEHB’li çocuklar için günlük rutinin belirgin ve düzenli olması önemlidir. Sabit bir uyku düzeni, yemek saatleri ve çalışma zamanları, çocuğun disiplini artırabilir.

Dikkat Egzersizleri: Çocuğa dikkat artırıcı oyunlar ve egzersizler önerilebilir. Örneğin, dikkat sürelerini artırmaya yönelik küçük oyunlar, öğrenme süreçlerini destekleyebilir.

Pozitif Pekiştirme: Çocuğun başarılı olduğu her durumda pozitif pekiştirme kullanmak, olumlu davranışların devam etmesini sağlar.

Terapötik Stratejiler:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): DEHB’li bireyler için BDT, duygusal ve davranışsal zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir. BDT, özellikle dikkat ve dürtü kontrolünü geliştirmede etkilidir.

Duyusal Entegrasyon Terapisi: Bu terapi, duyusal sistemdeki zorlukların çözülmesine yardımcı olabilir. Duyusal entegrasyon çalışmaları, çocukların çevresel uyarıcılara daha sağlıklı tepki vermelerini sağlar.

Sonuç:

DEHB, öğrenme sürecini ve akademik başarıyı olumsuz etkileyebilir. Ancak, erken tanı, uygun eğitim ve terapi yöntemleriyle DEHB’li bireyler öğrenme güçlüklerini aşabilirler. Eğitimde, evde ve terapötik süreçlerde uygulanacak stratejiler, dikkat eksikliği ve hiperaktiviteyi yönetmeye ve bireylerin potansiyellerini gerçekleştirmeye yardımcı olabilir. Ailelerin, öğretmenlerin ve terapistlerin işbirliği ile DEHB’li bireyler daha sağlıklı bir öğrenme deneyimi yaşayabilirler.